Garamanlar bin yıldan fazla bir süredir Kuzey Afrika’da yaşamışlardır. Medeniyetler yükselip çökse de, onlar boyun eğmiyor, güçlü ve ayaktalar.
Arkeolojik kanıtlar onların yaklaşık MÖ 1000 yıllarında Libya'nın batısında bir bölge olan Fizan'ı işgal etmiş olabileceklerini ileri sürer. Ancak, onlardan adlarıyla bahsedilmesi bir yarım milenyum sürmüştür ve Heredot onlara "çok büyük bir ulus" diye hitap ederek Afrika'daki iyi kurulmuş konumlarından bahsetmiştir. İlk Garaman başkenti, yaklaşık MÖ 900 yıllarından itibaren Zinchera'da idi, nihayetinde yakınlarda bir mevki olan Garama'ya taşındı, bunun sebebi de muhtemelen Garamanların ayakta kalması için esas olan su tedariğiydi.
Roma İmparatorluğu'nun yükselişinden beri Garaman baskınları onların toprakları boyunca hızlı bir ceza getirdi; MS 3. yüzyıl boyunca hudut boylarında istilaları püskürtmek için kaleler fışkırmaya başladı. Fakat Romalılar ile Garamanlar arasındaki ilişkiler hep böylesine sert olmamıştır: iki ulus da diğerinin ihtiyaç duyduğu kaynaklara sahiptir, bu yüzden de hep faydacı olan Romalılar iki tarafın da kazançlı çıktığı ticaret anlaşmalarına varılmasına izin vermiştir.
Artık, 4. yüzyılın sönmekte olan ışığında Garamanlar çok eşsiz bir konuma sahip. Kuzey Afrika’daki kalelerinden başları dertte olan Roma İmparatorluğuna saldırarak batıda kendi yollarını çizebilir veya bilinmeyen denizlere yelken açıp keşfe çıkabilirler. Dünya değişiyor, fakat her şekilde Garamanların ulu olacağı açık!