Altın, mücevher ve egzotik hayvan derisi ticaretinin sağladığı geniş kaynaklara sahip büyük bir bölgesel güç olan Kuş, kuzeydeki çok daha güçlü ve ünlü komşusu Mısır'ın gölgesinde kalmıştır. Buna rağmen, Mısır yaklaşık bir asırdır Nübyeli firavunlar tarafından yönetiliyor olsa da, husumet tek taraflı değildir.
MÖ 3. yüzyılın başlarında, Kral Ergamenes başkenti Napata’dan alıp Meroe’ye taşıyarak gücü Amun’un rahiplerinin elinden almaya karar vermiştir. Böylece artık rahipler kral ve kraliçelerin kaderlerini belirleyemeyecektir. Başkentin taşınması bir kırılmayı da beraberinde getirmiştir; Mısır kültüründen uzaklaşılmış, ticaret yolları üzerinde Helenistik, Hint, Fars ve Afrika etkileri hissedilmeye başlamıştır. Kuş kraliyeti tahtta kalıp Nübye’nin zenginliklerini otorite ve inançla yönetecektir. Romalılar bile Meroe’yu fethedememiş, bunun yerine ticareti tercih etmiştir.
Bol miktarda doğal hazine ve verimli toprağa sahip bir bölgesel güç merkezi olan Kuş, zenginleşmek için iyi bir donanıma sahiptir ve dünyadaki en güçlü imparatorluklara karşı güç kazanmak için bir kez daha yarışmaktadır. Bulundukları konumdan, baş düşmanları Aksum’un oluşturduğu tehdidi ortadan kaldırmaya karar verebilirler. Bir diğer olasılık, baharat ticaretinin kontrolünü kazanmak ve iktisadi potansiyellerini daha da artırmak için Arap Yarımadası’na saldırmaktır. Mısır’la mevcut ilişkiler iyi olsa da eski rekabet, yalnızca biri ayakta kalana kadar bir şekilde devam edecektir...