YNP Forumları (Dijital Kütüphane)

"Güzel diyarımız dört bir yandan kuşatılmış olsa da atalarımızın bizden önce yapmış olduğu gibi direniyoruz. Zaferle çıkacağız ve yozlaşmış kardeşlerimizin kıyılarımızı yağmalamaya geldiği bu çalkantılı zamanlarda her zamankinden daha da ele avuca sığmaz olacağız. Bizler Asur’uz. Asla yıkılmayacak Ulthuan ve Aenarion’un evlatlarıyız."

Kadim Yüce Elfler uzun yıllar boyunca dünyayı korumuş, dengelerin bozulmamasını sağlamışlardır. Kaos güruhlarının kötü niyetli girişimleri ve daha genç, daha düşük ırkların aptalca müdahaleleri nafiledir. Kendilerine, aralarında Asur diyen Yüce Elfler hem mağrur hem de mesafelidirler ve hiç şüphesiz ki bunun nedeni, çok uzun süre yaşamaları ve ada krallıkları olan Ulthuan’ın, dünya görüşlerini büyük ölçüde şekillendirecek biçimde izole bir konumda olmasıdır. Bu tür vasıflar, diğer ırklar için ölümcül sonuçlar doğurabilse de Asurlar için bunlar birer kazanımdır çünkü Elfler bunları kullanarak, tarih boyu süregelen düşmanları karşısında büyük avantaj kazanacak şekilde büyü ve savaş bilgisine ve yeteneklerine sahip olmuşlardır.

Şimdi ise Asurların arasında biri vardır ve o kadar kudretli bir savaşçıdır ki, henüz kılıç konusunda bir dengi karşısına çıkmamıştır: Aenarion’un Vârisi ve Ulthuan'ın Savunucusu Prens Tyrion. Tyrion’ın savaşçı yetenekleri o kadar etkileyicidir ve silah konusundaki hünerleri ile hızlı düşünme yetilerini o kadar mükemmel şekilde kullanır ki, Asurlar arasında onu hem yaşayan en büyük savaşçı hem de yeniden doğduğu ve genç prensin bedeninde yaşadığına inanılan ilk Anka Kralı’nın yeniden vücut bulmuş hâli olduğunu düşünen çok kişi vardır.

Mevcut Anka Kralı olan Funibar’a ve Etkileyici Alarielle’e gönülden sadık olan Tyrion, Ulthuan’ın savunucusu görevini büyük bir ciddiyetle yerine getirmektedir ve vaktinin çoğunu, Yüce Elf ordularını emsalsiz birer savaş kuvvetine dönüştürecek şekilde eğitmekle geçirmektedir.

Ayrıca Asurların Günler Kitabı’nda da prensin cesaretine dair çok sayıda yazı yer almaktadır. Dehşet verici Finuval Ovası Muharebesi sırasında, en büyük düşmanı olan Cadı Kral Malekith ve Kara Elf kuvvetleri karşısında Prens Tyrion, Ebedikraliçe’yi savaş alanından kurtarmıştır ve o günden bu yana onun yoldaşı ve en yakın danışmanı olmuştur.