1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

The Drowned - Boğulmuşlar

Gönderilme zamanı: Prş Oca 31, 2019 9:21 am
gönderen Yabgu Nizam Pasha
Resim

Cylostra Direfin, açık denizlerdeki fırtınalardan çıkan, çürük kütüklerden yapma, yelkenleri lime lime bir lanetli gemi olan Lamprey’i komuta eden kindar ruhtur. Cylostra, onlarca yıl önce Bretonya Kraliyetinin en sevilen şarkıcısıydı, çok zor beğenen, hatırı sayılır bir primadonna olan Cylostra’da sanatçı huyu denen şey ganiydi. Kestirmesi güç yapısı ve korkutucu mizacı sayesinde hiç kimse onun taleplerini reddetmeye cüret edememiştir.

Hem Cylostra hem de dünya için talihsiz bir şekilde, Cylostra Anka Kralı için gösteri sergilemek için yola çıkan önemli bir diplomatik seferde Lamprey’de yolcu olarak yer alıyordu. Gerçekten destansı denecek fırtınanın ortasında kalan Bretonyalı kalyonu şiddetli bir yıldırım fırtınasına kapıldı ve tüm yolcularıyla birlikte denizin dibini boyladı. Ama efsaneye göre, Cylostra, sergileyeceği gösteriyi geciktirmek için gemiyi fırtınaya sürmeye kalkıştığı için dümendeki sünepe kaptanı koltuğundan edip geminin başına çoktan geçmişti. Bir öfke nöbetiyle ve müzik tutkusundan gelen neredeyse doğaüstü gücünü sergileyen Cylostra, ömründe o zamana kadar hiç yapmadığı bir şeyi yaparak soğukkanlı bir cinayet işlemiş, kaptanı güverteden denize atmıştı. Kendisine boyun eğen tayfaya gemiyi doğrudan fırtınaya sürmelerini emreden Cylostra’nın ihtişam sanrıları öyle bir noktaya gelmişti ki, Cylostra kükreyen fırtınaya karşı kararlı bir şekilde şarkı söylerse kopan tufandan emin bir şekilde geçebileceğine inanıyordu. İşler maalesef Cylostra’ının umduğu gibi olmadı, doğanın gücü o kadar kolay dizginlenememişti. Lamprey dalgaların dibine doğru batarken, Cylostra’nın beyhude ama muhteşem tonlamalı sesi tiz, boğuk bir çığlığa döndü.

Böyle bir olay pek çok kişi için yolu sonu olurdu, ancak Cylostra’nın şişkin egosu Morr’un kollarına düşmeyi kabul etmedi ve Cylostra divalığın zirvesi sayılacak bir dikbaşlılıkla denizin dibinden tekrar yükseldi. Cylostra’nın azap çeken ruhu artık deniz deniz geziyor ve kendini takdir edecek bir kitle arıyor. “Fırtınanın Sireni” efsanesini bilenler onun hayaletsi, yosun tutmuş kalyonunun görür görmez arkasına bakmadan kaçar. Söylenene göre gemi göründüğünde ve Cylostra geminin pruvasında korkunç, Hortlak bir heykel misali şarkı söylediğinde, seslendirdiği şarkı işiten talihsizleri felç eder, sonrasında ise Cylostra’nın tiyatral bir biçimde “Boğulmuşlar” adını verdiği Hortlak tayfası felç olan zavallıları su dolu mezara sokar, akabinde ise bu cesetler Madam Kaptanın saflarına katılarak sonsuz korsanlık ve cinayet dolu bir hayata başlar.