YNP Forumları (Dijital Kütüphane)

Çoğu kişinin Geceyarısı Aristokrasisi olarak bildiği ölümsüz Sylvania Vampir Kontları karanlık kalelerinin rahatlığından nadiren çıkarlar. Tüm ömürlerini denizde geçirecekleri belirsiz bir maceracı hayatına atılmak için beslendikleri yerleri terk edenlerin sayısı ise çok daha azdır. Bu bakımdan, Nyklaus von Carstein kendi türü içerisinde bir istisna sayılır…

Kötü şöhreti dilden dile dolaşan filo komutanı, şimdilerde ise, aralarında açık denizleri perişan eden ve denizde yolculuk edenlere kan kusturan Gölge Hayaleti, Skabrus, Kara Kraken ve Zandri’nin Laneti gibi ünü dillere pelesenk olmuş korsanların yer aldığı aşağılık (ve kurumuş) Hortlak savaş gemisi kaptanlarından müteşekkil habis bir topluluk olan Dehşet Donanması’nın liderliğini yürütüyor. Nyklaus von Carstein, bir zamanlar Sylvania’nın aristokrasik Vampir hanedanının mensubu olsa da, Ölü Çağırmaktaki ustalığa erişme yöntemlerine karşı farklı bakışı yüzünden diğer kontlarla sürekli tartışma içindeydi. von Carstein dünyada büyü akışının artışlarını ve tıkanışlarını gösteren sayısız çizelge üzerinde çalıştıktan sonra, denizcilik sanatında ustalaşarak okyanuslarda döngü içerisinde bulunan ve katmanlaşan büyüsel fırtınaları dizginleyerek bu güçleri kullanabileceğini fark etti.

von Carstein güce giden bu yeni yolu keşfettikten sonra Hortlak uşaklarıyla birlikte Büyük Okyanus’taki enkaza dönmüş gemilerin hapis tutulduğu, somut ve soyut dünya arasındaki deniz temelli, korkunç bir âlem olan Kalyon Mezarlığı’nın kemiklerle dolu bataklığına gitti. Nyklaus von Carstein’ın kendini Kont Noctilus olarak yeniden adlandırdığı esrarengiz yer buraydı.

Noctilus, Kalyon Mezarlığı’nın merkezine vardığında, Anafor olarak bilinen ve gemi enkazlarını, ganimetleri ve boğulmuş denizcileri bir perdenin ardından tıpkı bir mıknatıs taşı gibi çeken kafatası ile bürünmüş şiddetli büyüdeki güçten beslendi. Noctilus, batık savaş gemilerin parçalanmış kalıntılarını bir araya getirmek için girdabın saf gücünü kullanarak kendi garabet denizci gemisini, üzerinde bir fatihin heykeli gibi mağrur duran karanlık ve sipsivri yüzen kalesinin yer aldığı, çürümüş kalyonların ve korkunç güçlerin bir karışımı olan Kanlı Yağmacı’yı, yaptı.

Saat gece yarısını vururken Dehşet Donanması denizlere doğru yelken açıyor, filonun Hortlak kaptanları ise habis ihtiraslarını dindirmek için fırsat kolluyor. Kaptanların lanetlilerle dolu savaş gemileri sülfürlü bir sisin uçlarından ortaya çıkıyor. Yalnızca titreyen, soluk hayalet ışıklarıyla aydınlanan gemiler; sessizlik ölümcül alabandaların gök gürültüsü gibi kükreyen sesleri ile yırtılmadan önce, dinmek bilmeyen bir kabusun yavaşlığıyla git gide yaklaşıyor! Dehşet Donanması her baskın sonrasında ortadan kaybolarak fanilerin ulaşamayacağı sudan inine tıpkı gelişindeki gibi hızlıca ve sessizce gider.