Efsaneye göre Malekith batıya kaçtığında, Nagarythe halkı Alith Anar'ı hükümdarları seçmiş. Bu yeni kral büyük bir soyun son varisiymiş, ataları ise Cadı Kral'ın uşakları tarafından katledilmiş. O günlerde Ulthuan'da saklanan pek çok Kara Elf vardı ve Alith Anar da intikam olarak hepsinin kökünü kazımaya koyuldu. Muharebede öldürülmeyen düşmanlar ağaçlarda çarmıha gerilir veya derileri yüzülüp sarp kayalıklarda teşhir edilirdi ki gelip geçenler asilerin feci kaderinin ne olduğuna tanıklık etsinler. Anar düşman ordugâhlarına saldırıp yaktıkça namı da yürüdü. O ve sadık savaşçıları ana vatanlarını hainlerden ve Malekith sempatizanlarından temizlemek için karanlıklar içinden saldırdı. Ve böylece de Gölge Kral'ın Efsanesi yayıldı.
Bugüne dek Anar hep kasvetli bir suretle dolaşagelmiştir. Bu sureti, hüküm sürdüğü karanlık ve harap Gölge Diyarlar ve Nagarythe’in bir yansıması gibidir. Nagarythe'in girintili çıkıntılı kıyıları hâlâ Bölünüş'ün izlerini taşısa da, diğer dokuz krallıktaki soydaşlarına tam bir horlamayla bakan zorlu ve deneyimli Gölge Savaşçıları burayı vatanları bilir.
Anar'ın kendisi bile sarayı olmayan bir kraldır, şatafatlı bir tahtı istemediğinden de değil üstelik. Tüm zamanların en büyük saraylarından biri olan Anlec, bir zamanlar Nagarythe'in başkenti ve Anka Kralı'nın tahtıydı. Şimdi ise, Druchii ve hatta bazı Asurlar tarafından onu eski görkemine geri kavuşturmak için pek çok girişim yapılmışsa bile burası harap haldedir. Ne var ki, Gölge Kral kendi ana vatanını harap eden ve soyunu katleden hain soya karşı güttüğü sonsuz intikam arayışına hizmet ederek yabanlarda dolaşan ve hatta Nagarythe'in sınırları ötesine sarkan savaşçılarından gayet memnun!