Skavenlar dünyanın köklerini kemiren fareadamlardır... Sayıları tüm düşmanlarından fazla olan şeytani, entrikacı bir ırk. Kendi içlerinde tartışıp birbirlerine ihanet etmeyi yeterince uzun bir süreliğine bırakıp tek bir ulu ittifak halinde birleşseler, işte o zaman tüm düşmanları cırlayan, kürklü haşarat akınıyla ortadan kalkar.
Ama Skavenlar böyle düşünmez. Skavenların gerçek doğası ihanet, iki yüzlülük ve korkaklıktır ve Alt İmparatorluğun pek çok yerinde bu özellikler erdem olarak kabul edilir, övgü alır. Rictus Klanı bu özelliklerle övünür... Epeyce zengindirler ve hazinelerinin Mors Klanıyla bile yarıştığı söylenir. Rictus, Dünyanın Kenarı’nın doğusundaki Kara Topraklar’ın derinliklerindeki bir yuva in olan Kambur Dağ’ın altındaki geçitler ve tünellere egemendir. Fakat son zamanlarda dikkatleri batıya, uzaklara çevrildi...
Hayin Ödlekkuyruk Derin Ağılların Yüce Reisi unvanını hak etmese de, bu unvana sahip olan kişi de odur. Talihi ve apaçık, yüzsüz ihanetleri sayesinde şerefsizin Rictus Klanındaki rütbesi hızla yükseldi. Fakat sadece talihle sağ kalan Skaven diye bir şey yoktur ve Hayin de son zamanlarda görülen en entrikacı ve zalim fareadamlardandır. Zaman içinde... yoksa en başından beri böyle miydi? ... ölümcül bela yakın olduğunda anlayabilmeyi öğrenmiştir. İşte öyle anlarda Ödlekkuyruk gizemli bir şekilde kaybolur, beraberindeki herkesi de kaçınılmaz sonlarıyla baş başa bırakır.
Ne var ki, ister doğal bir yetenek, ister doğrudan Boynuzlu Sıçan’ın bir armağanı olsun, bu lütfa rağmen, Hayin nihayet Rictus Klanının lideri ve On Üçün Konseyi üyesi Lord Kratch Dehşetpençe’nin dikkatini çekti. Dehşetpençe, Tretch’e Kambur Dağ’ın uzak batısındaki Naggaroth’un Elf şeysi topraklarına bir keşif görevinde Rictus Klanı’na önderlik etmesini emretti. Lord Kratch’ı buna teşvik edenin ne olduğu belli olmasa da muhtemelen doğası gereği özgecil değil. Belki de en kabiliyetli Reislerini kullanacağı bir güç oyunudur ya da sinir bozucu ve potansiyel bir rakibinden kurtulmaktır? Çok büyük ihtimalle her ikisi de...