Osmanlı Maliyesi İşleyişine Bir Örnek
Gönderilme zamanı: Cmt Şub 02, 2019 8:19 am
Tarih tahsiline devam ettiğim sıralarda insanı şoke edecek bir bilgiyle karşılaştım. Bir padişah kızının, devletin yararına olacak bir harcama dahi yapmış olsa, kanunnamedeki sınırları aşınca herkes gibi Osmanlı Maliyesi tarafından yargılandığını okudum.
Osmanlı’da teşkilat, maliye, ilmiye ve adliye hususları üzerinde tahsil yaparken Yılmaz Öztuna’nın Büyük Türkiye Tarihi’nde yazıya döktüğü bir metni okudum. Metinden edindiğim bilgileri sizlere aktarmak istedim.
Osmanlı Maliyesi, alacağına şahindi. Kim olursa olsun maliyeden para kaçıramazdı. Osmanoğulları buna dahildi! Sancak valisi olan şehzadelerin harcamaları, Maliye’ce kontrol edildikten sonra hesaplar Divan-ı Hümayun’a (İmparatorluk Hükümeti) arz edilirdi. Yani padişahın oğlu, dilediği gibi para sarf edemezdi. Padişah kızları da öyle.
Bu Düz Sisteme Bir Örnek
Fatih Sultan Mehmed ölüp büyük oğlu II. Beyazid tahta oturunca, bildiği gibi, Karaman’da vali olan küçük oğlu Sultan Cem, Anadolu eyaletinin merkezi olan Kütahya’yı ele geçirmek üzere bu şehre doğru yürüdü. Anadolu Beylerbeyi Damad Sinan Paşa, korkusundan Kütahya’dan İstanbul’a kaçtı. Hem de karısını Kütahya’da bırakarak. Karısı ise, II. Beyazid’in büyük kızı idi.
Henüz 16 yaşlarında olan Ayşe Sultan, Osmanoğlu olduğu için, korku hissine yabancı olarak doğmuştu… Amcası Cem’in Kütahya’yı ele geçirirse çok güçleneceğini biliyordu. Kale dizdarını (kumandanı) çağırdı ve kaleyi savunmasını emretti. Kaledeki devlet hazinesini de açtırarak içinde bulduğu 25.000 akçeyi askere dağıttı. Gerçekten Sultan Cem, Kütahya’yı alamadı ve Bursa’ya doğru savuşup gitti.
Bütün bu buhranlı işler yatışınca Osmanlı Maliyesi, Ayşe Sultan’ın yakasına yapıştı, devlete ait 25.000 akçeyi kanunsuz harcadığını, ödemesini bildirdi. Bu sırada Ayşe Sultan, Gelibolu’da kapdan-ı deryalığa getirilen zevcesi Sinan Paşa ile oturuyordu. Nakit parası yoktu. Dedesi Fatih Sultan Mehmed Han’ın evlenirken kendisine hediye ettiği değerine paha biçilemez mücevherli üsküfü (Bkz. temsili yazı resimindeki kıyafetler.) satışa çıkardı. Fakat Gelibolu’da bu kadar değerli bir nesneyi satın alacak kimse çıkmadı.
Ayşe Sultan babası II. Beyazid’e bir mektup yazarak durumu anlattı: ”Şehit dedem Sultan Mehmed Han” diye andığı dedesi Fatih’in hediyesi üsküfünü satmaya aracılık etmek veya borcunu ödemek şıklarında babasını serbest bırakıyordu…
Bu hadisenin uydurma olmadığı kesindir. Mektup bugün Topkapı Sarayı Arşivi’ndedir (bkz. ho: 5455).
Kaynak: Yılmaz Öztuna, Büyük Türkiye Tarihi, C.9, İstanbul 1978, S. 83.
https://yabgunizampasha.com/osmanli-mal ... ornek.html
Not: Kendi bloguma taşımıştım, şahsi sitem, içeriklere erişimi kapadım, kaynamasını istemediğim bu tür yazıları buralara ekleyeceğim.